Get in Touch

Blog

Tractor spraying soybean field

Tarımda Pestisitlerin Etkileri: Kuş Popülasyonları Üzerindeki Etkileri

Giriş

Pestisitler, zararlılarla mücadele etmek ve mahsul verimliliğini artırmak için etkili araçlar sağlayarak tarımda devrim yaratmıştır. Bununla birlikte, yaygın kullanımları, özellikle kuş popülasyonları üzerindeki etkileri olmak üzere istenmeyen sonuçlara ilişkin endişeleri artırmıştır. Ekosistemlerde hayati rol oynayan kuşlar, pestisitlerden kaynaklanan önemli risklerle karşı karşıyadır. Bu makale, pestisitlerin kuş sağlığı, davranışı ve üremesi üzerindeki etkilerini analiz eden üç çalışmanın bulgularını incelerken, pestisit yönetimini ve kuşların korunmasını iyileştirmeye yönelik alanları vurgulamaktadır.

Pestisitlerin Toksisitesi ve Otlak Kuşlarının Azalması

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki otlak kuşu popülasyonları son yıllarda önemli düşüşler yaşamıştır. Bir çalışma, modern böcek ilaçlarının yarattığı ölümcül riski, habitat kaybı ve tarımın yoğunlaşması gibi faktörlerden daha ağır basarak, bu düşüşlerin birincil nedeni olarak tanımlamıştır (Makale 1). Çalışma, böcek ilacı toksisitesinin kuş popülasyonları üzerinde herbisitlere veya ekili arazi miktarına kıyasla daha büyük bir etkiye sahip olduğunu vurgulamaktadır.

Pestisit kullanımı sadece besin kaynaklarını azaltmakla kalmayıp aynı zamanda onları doğrudan toksik maddelere maruz bıraktığından, böcek bakımından zengin diyetlere dayanan kuş türleri özellikle savunmasızdır. Bu durum, pestisit kullanımıyla ilişkili riskleri azaltmak için hedefe yönelik koruma stratejilerine duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir.

Granül Pestisitlerin Kuş Sağlığı Üzerindeki Etkisi

Granül pestisit formülasyonları üzerine yapılan araştırmalar, taşıyıcı malzeme türünün ve pestisit yükünün toksisiteyi ve kuşlara yönelik riskleri önemli ölçüde etkilediğini ortaya koymuştur (Madde 2). Ev serçeleri ile yapılan deneyler, silika ve kil taşıyıcıların mısır granüllerine kıyasla daha büyük riskler oluşturduğunu ve granül başına daha yüksek pestisit yüklerinin artan maruziyet ve olumsuz etkilerle ilişkili olduğunu göstermiştir. Özellikle, maruz kalan kuşlarda ataksi ve kolinesteraz aktivitesinde azalma gibi semptomlar gözlenmiştir.

Yağış gibi çevresel faktörler, pestisitlerin dermal emilimini kolaylaştırarak maruziyet risklerini daha da artırmıştır. Yağış, pestisit çözünmesini hızlandırmış ve kuşların kirlenmiş toprakla temasını artırmıştır. Bu çalışma, düzenleyici standartları iyileştirmek için taşıyıcı tipi, çevresel koşullar ve maruziyet yollarının risk değerlendirmelerine dahil edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Üreme Başarısı Üzerindeki Etkilerin Değerlendirilmesi

Bir çalışmada, pestisit maruziyetinin kuşların üreme başarısı üzerindeki etkilerini değerlendirmek için Markov yuva üretkenliği modeli kullanılmıştır (Madde 3). Çeşitli kuş türlerinin üreme döngülerini simüle eden model, pestisit uygulamasının zamanlamasının ve türe özgü özelliklerin üreme sonuçlarını önemli ölçüde etkilediğini göstermiştir. Örneğin, yumurtlama veya civciv besleme gibi kritik üreme aşamalarında uygulanan pestisitler, yıllık üreme başarısı üzerinde en zararlı etkilere sahip olmuştur.

Çalışma ayrıca, kalıntı yarı ömrü ve etki şekli gibi pestisit özelliklerinin değişen risk seviyelerine katkıda bulunduğunu ortaya koymuştur. Daha uzun süreli kalıntılar, maruz kalma sürelerini uzatarak, yetiştirilen yavru sayısında önemli düşüşlere yol açmıştır. Bu bulgular, üreme bozukluklarını en aza indirmek için pestisit uygulama programlarının üreme fenolojisi ile uyumlu hale getirilmesinin önemini vurgulamaktadır.

Koruma ve Politika için Çıkarımlar

Bu çalışmalardan elde edilen birleşik kanıtlar, pestisit kullanımı ve kuş ekolojisi arasındaki karmaşık etkileşimi vurgulamaktadır. Temel tavsiyeler şunlardır:

  • Risk Değerlendirmelerinin Gözden Geçirilmesi: ABD Çevre Koruma Ajansı gibi düzenleyici kurumlar, değerlendirme kriterlerini taşıyıcı tipi, çevresel koşullar ve türe özgü üreme davranışlarını içerecek şekilde genişletmelidir.
  • Zamansal Çatışmaların Azaltılması: Pestisit uygulamalarının üremenin olmadığı dönemlere denk getirilmesi, hassas dönemlerdeki kuşların maruz kalma riskini azaltabilir.
  • Daha Güvenli Formülasyonların Geliştirilmesi: Pestisit formülasyonlarında daha az toksik taşıyıcılar veya daha uzun kalıntı ömrü gibi yenilikler, hedef olmayan türlere verilen zararı en aza indirebilir.

Sonuç

Pestisitler modern tarım için gerekli olsa da, özellikle kuş popülasyonları için çevresel maliyetleri acil dikkat gerektirmektedir. Titiz risk değerlendirmelerinin dahil edilmesi, uygulama pratiklerinin gözden geçirilmesi ve koruma çabalarının artırılmasıyla tarımsal verimlilik ve biyolojik çeşitliliğin korunması arasında bir denge sağlanabilir. Bu çalışmaların da gösterdiği gibi, kuş popülasyonlarını pestisit maruziyetinden korumak sadece çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda sürdürülebilir tarıma doğru atılmış çok önemli bir adımdır.

Referanslar

1. Pestisit Akut Toksisitesi, ABD’deki Otlak Kuşlarının Azalmasının Tarımsal Yoğunlaşmadan Daha İyi Bir Korelasyonudur Pierre Mineau, Me lanie Whiteside

2. Farklı Granül Pestisit Formülasyonlarının Kuşlar Üzerindeki Etkileri
Tamara R. Stafford, Louis B. Best ve David L. Fischer

3. Pestisit Maruziyetinin Kuşların Yıllık Üreme Başarısı Üzerindeki Etkilerinin Ölçülmesi Matthew A Etterson ve Richard S Bennett